18 Aralık 2018 Salı

KAÇKAR 360⁰ TRANS VE GÜNEYDEN ZİRVE HİKAYESİ VE FAALİYET RAPORU


Recep KULABER
Kaçkar 360⁰Trans ve Güneyden Zirve Hikayesi ve Faaliyet Raporu

Faaliyet Tarihi: 06-10 Ağustos 2018 (5 Gün)
Faaliyeti Düzenleyen: Kaçkar dörtlüsü                                                                                              
Rota
: Kaçkar 360⁰Trans ve Güneyden Zirve Faaliyeti
Kamp Yeri: Derebaşı(1 gece)Atsızgöl(2 gece)Olgunlar(1 gece)
Tırmanış Süresi: 5 Saat 45 dk.
Teknik Malzemeler: 5 adet karabina(kullanılmadı),ip(kullanılmadı), ilk yardım çantası (kullanılmadı),Bivak(kullanılmadı) Telsiz(kullanıldı) GPS(kullanıldı)
Hava Durumu: Çoğunlukla sisli, 3 gün yağışlıydı. Yağış zirve günü öğleden sonra ve devam eden gece boyunca şiddetli ve çoğunlukla dolu şeklindeydi. Rüzgâr zirve günü orta şiddette, diğer günler hafif ti. Sıcaklık zirve günü ve gecesi düşüktü. Diğer günler güneşle birlikte mevsim normallerindeydi.                                                                                                                                                   Sporcular: Recep KULABER(KLOSDAG DAĞ. KULB.)Süleyman KESKİN(VERÇENİK DAĞ. KULB.)Cemal BAŞ(İKİZDERE DAĞ. KULB.)Erdal ÖZBEK(KORDELYA DAĞ. KULB.)                                                                                                                                                         Görev dağılımı: 

                              1-Recep KULABER: Lider ve İlk Yardım
                              2-Süleyman KESKİN: Teknik ve Lojistik
                              3-Cemal BAŞ: Teknik ve Rota Sorumlusu
                              4-Erdal ÖZBEK: Genel Koordinasyon-Planlama, İletişim ve Raporlama
   
   KAÇKAR KAVRUN ZİRVE 3932 m
 

 Kaçkar Dağları Türkiye'nin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan, bir dağ sırası. Doğusundaki birçok zirvesi 3500 m üzerindeyken, batı kesimi 2000 m yüksekliğe kadar ulaşır. En yüksek noktası olan Kaçkar Kavrun Dağı 3932 m yüksekliktedir. 1994 yılında milli park ilan edilmiştir. Milli parkın büyük bir bölümü Rize ili Çamlıhemşin ilçesi sınırları içinde, küçük bir bölümü de Artvin ili Yusufeli ilçesi sınırları içinde kalmaktadır.(vikipedi)

Kaçkar 360⁰Trans ve Güneyden Zirve
Erdal’ın iki yıldır heyecanla ve ısrarla gündeme getirdiği, Kaçkar Trans faaliyet kararını TDF ileri kar buz eğitimdeyken aldık. “Tamam, Yapalım şu faaliyeti” dedik.

05 Ağustos 2018                                                                                                                                  

Saat 08.00
Akşamdan hazırladığım sırt çantamı almak için ofisime gidiyorum. Saat 09 da sefaköy den kalkan servis aracına binip, esenler otogarına oradan da 11,00 kalkacak araç ile Rize merkeze hareket ediyorum, ekip ile Rize merkezde buluşacağız.
        1.Gün :06 Ağustos 2018 pazartesi
Saat 06,30
Planladığımdan erken geliyorum, Rize otogarına. Çantam ile hızlı bir şekilde yürüyerek, Liman lokantasına varıyorum, Kahvaltımı bu mekânda yapacağım. İlk Ankara’dan Erdal geliyor, arkasından Rize de yaşayan Cemal ve Süleyman ile buluşuyoruz, ekip hazır. Sohbet edip hasret gideriyoruz, sonra hızlı bir şekilde ortak alışverişimizi yapıp,Saat 10,00 da Süleyman’ın aracı ile Kavrun yaylasına hareket ediyoruz.


Saat 12,00
Yukarı kavrun yaylasındayız, tekrar burada olmak güzel bir duygu ve buradaysak şahin pansiyonda Firdevs ablanın mıhlamasını ve sütlacını yemeden olmaz. Teknik toplantımızı da burada yapıp son hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. İletişim için bizdeki telsizlerden birini yalçına bırakıyoruz.



Saat 14,00
Dört kişilik ekibimizle faaliyetimize başlıyoruz, her şey yolunda giderse beşinci gün şahin pansiyonun doğu yönünden buraya ulaşacağız. İlk hedefimiz 1.kamp atacağımız yer derebaşı. Kamp çantalarımızı sırtlayarak kavrun yaylasından hareket ediyoruz.



Yaylanın güney yönüne doğru patikadan yürüyerek yükseliyoruz. Yer yer patika dere kenarından gidiyor, yürürken derenin sesi müzik gibi. Geriye baktığımızda uzaklardaki yayla artık gözükmüyor, sis kar örtüsü gibi evlerin üstünü kaplıyor. Fakat sis bununla yetinmeyip bizi önüne katmış, yukarıya doğru adeta sel gibi akmaya devam ediyor.



Saat 18,00
Kamp atacağımız noktaya nihayet varıyoruz. Son sırtı kamp çantası ile tırmanmak bizleri biraz yordu, üstelik Rize’nin yağmuru bizi ıslatarak karşılaması da yorgunluğumuzun artmasına neden oldu. Gölün kenarında konforlu çadır kurma alanı bulmak için vakit kaybedince yemek yapmak için karanlığa kalıyoruz. Yemek yedikten sonra ben çaya kalmayıp erkenden çadırımda yatıyorum. Fakat gece Cemal ve Erdal’ın muhabbetinden uyanıyorum. Gölün doğu kısmında, zirve eteğinde kafa lambalı bir gurubu geçit yaparken gördükleri için bu grup kim muhabbeti bir zaman sonra hollywood filim senaryolarına konu olacak noktaya geliyor. Bu arada günler sonra karşılaşacağımız, Bulgar dağcı gurubu olduğunu öğreneceğiz. Yeri gelmişken kavrun yaylasındaki şahin pansiyonun sahibi Yalçın konusu geçen rotadan da kaçkar kavrun zirvesinin güneyine geçileceği ile ilgili bilgilerini bizimle paylaşmıştı.             
        2.Gün: 07 Ağustos 2018 salı
Sabah Derebaşında çadırlarımızdan çıkınca akşamki sisin ve çisenin dağıldığını görüyoruz, içimize yaşam sevinci doluyor. Güneşli bir günün bizi karşılaması paha biçilemez.



Saat 09,00
Keyifle kahvaltımızı yapıp kampımızı toplayıp derebaşı sırta hareket ediyoruz.                                                                      
Saat 11,37
Kavrun vadi manzarası eşliğinde eğimi yüksek patika yoldan yükselip sırta varıyoruz. Müthiş manzarayı kelimelere dökmem benim için çok zor. Uzunca bu sırt da mola verip her iki vadinin tadını çıkartıyoruz. Bir daha aynı faaliyeti yaparsak birinci kampın bu sırta olması gerektiğini konusunda hem fikir oluyoruz. Yalnız burada su yok diyor Erdal, kamp atarsak ben size su taşırım diyor cemal gülüşüyoruz, ekibin morali iyi. Sessiz duran Süleyman birbirinden güzel eski hikâyelerini tek tek anlatmaya başlıyor. Gülüşüyoruz.



 Saat 10,20
Manzaranın tadını çıkarttıktan sonra yürüyüşümüze devam ediyoruz, hedef kavron geçidi. Bu parkurda rota sırttan gidildiğinden eğim yok dolayısı ile yürüyüş kolay ve zevkli geçecek izlenimini veriyor. 



Patikanın bazı kısımları taşlar düzeltilerek döşenmiş insanların eli değdiği çok açık. Cemal bu yolların çok eski ticaret yolları olduğunu söylüyor. Nihayet su kaynağına geliyoruz, burada biraz nefeslenmek için mola veriyoruz.



Saat 13,45
Etabın son kısmı sırta çıkış, eğimi dik olduğundan Z çizerek çıkıyoruz artık başka bir vadideyiz. Yorulduk, dinlendikten sonra kısa bir aşağıya eğimli arazide yürüyoruz.



Nihayet Daha sonraki sohbetlerimize de konu olan zor bir vadinin yamacına geliyoruz. Vadinin karşı yamacı çok dik ve uzun gözüküyor, kendi aramızda rotayı değiştirip önce aşağıya inip yamacı baypas mı etsek diye müzakere yapıyoruz, rotanın uzayacağı fikri daha baskın çıkınca vadinin tabanına doğru inişimiz başlıyor.
Saat 17,07
Kamp yükü ile gerçekten çok çok zorlandığımız birinci sırtı çıkıyoruz. Cemal bu etapta kilo ve kondisyon eksikliğinden biraz zorlanıyor. Erdal da bu durumdan dolayı yokuşun ismi artık Cemo yokuşu diye yeni bir isim öneriyor. Gülüşüyoruz, grup motivasyonu yüksek tutmak için. Buna ne kadar ihtiyacımız olduğunu rotanın ilerleyen kısımlarında daha iyi anlayacağız. J
Saat 19,10
Ardından aynı zorlukta ikinci vadi etabını inip ikinci sırtı da geçiyoruz.
Saat 19,44
Yağmur ile beraber atsız göldeyiz. 



Planımıza göre B.Deniz gölünde kamp atacaktık, fakat gerek yorgunluktan gerekse de şiddetli yağmurdan dolayı devam etmemiz çok zor. Kampı bu küçük göl kenarına atıyoruz. Hızlı bir şekilde yemeğimizi yapıp, yiyoruz ve sabahki zirve için çantamızı hazırlayıp erkenden uyuyoruz. Saat 20,30
         3.Gün : 08 Ağustos 2018 çarşamba                
Saat 07,15
Kahvaltıdan sonra kampımızı atsız gölde bırakarak zirveye yürüyüşümüz başlıyor.20 DK sonra B.Denizgölü sırtındayız. Karadeniz de gördüğüm en güzel göl ve dağ manzarası. Harika, iyi ki gelmişiz. Bu noktada kısa mola verip manzaranın keyfine çıkartalım diyoruz.



Fakat göl tabanından bulunduğumuz noktaya sis hücum edince, acele ediyoruz.
Saat 09,25
Yamaçtan aşağıya inerek göl tabanına varıyoruz, yukarıdan gördüğümüz iki çadırın artık olmadığını görüyoruz. Erdal söyleniyor ‘burada kamp atacaktık.’ Vakit kaybetmeden Cemal in rehberliğinde yükselmemize devam ediyoruz, Bir ara kısa bir yanlış sapma yaşasak da saat 09,25 de ilk sırt a varıyoruz. Fakat burada altmış yaşlarında dağ faaliyeti için uygun olmayan kıyafetleri ile biri karşılıyor. Dilber düzünde kamp attığından ve ticari dağ çıkışı yapan bir grubun peşine takılarak bu noktaya geldiğini söylüyor, fakat rehber gelemeyeceği konusunda uyarınca bekleme kararı aldığından söz ediyor. Davranışı, konuşması ve kıyafetlerinden tırmanışa çok uygun olmadığına karar verip geri dönmesini tasfiye edip rotamıza devam ediyoruz.



B.Deniz gölden sonraki ikinci sırttan aşağıya inerken çok uzaklardaki karşı yamaçta kar kulvarında yükselen, bir gurup dağcıyı görüyoruz. Ticari zirve grubu olduğunu düşünerek Erdal’ın itirazına rağmen ayak izlerini takip etmeye başlıyoruz. Sırta varınca buzuldan iple Mezovit’e inme hazırlıkları yapan bu gurubun bizim tahmin ettiğimiz grubun olmadığını, Ukraynalı bir dağcı grubu olduğunu anlıyoruz.



Hızlı bir şekilde çapraz aşağıya inerek tekrardan rota babalarını buluyoruz, Oh doğru rotadayız. Fakat bu hata bize yaklaşık bir saat zaman kaybettiriyor. Grup olarak kendi aramızda gülüşerek bu kulvara da Ukrayna yokuşu takma isim takıyoruz.



Rotada yükselirken, uzaklarda alakasız bir noktada kayalar ile cebelleşen, geri dönmesini tasfiye ettiğimiz kişiyi görüyoruz. Burada bırakamayacağımızı karar verip sesleniyoruz, yanımıza ulaştığında bizimle gelmesini grubumuzdan ayrılmamasını tembih ediyoruz.
Zirveye yaklaştığımızda hava bozmaya başlamıştı, bu noktada zirveden geri dönen ticari gurupla karşılaşıyoruz daha sonra tanıştığımız rehber Murat zirvede elektriklenme olduğundan dikkatli olmamızı ve zirvede çok kalmamamız ile ilgili tasfiyelerde bulunuyor.
Saat 12,58
Hızlı bir şekilde patlayacak bir hava gölgesinde zirveye varıyoruz. Her şeye rağmen burada olmak harika bir duygu, fakat zamanımız yok, çok hızlı bir şekilde fotoğraf çekimini yapıp, aşağıya inişe geçiyoruz. 


recep kulaber

İnişte kasklarımıza vuran dolunun sesi çok farklı bir duygu yaşamamıza neden oluyor.Dolu ve sonrası kara dönüşen yağış Karşı dağların yüzeylerini beyaza boyuyor.
Saat 17,21
Dolu ve sepken eşliğinde yorgun ve çok ıslak bir şekilde Atsız göldeki kampımıza varıyoruz. Yemek yapacak takat yok aperatif bir şeyler yiyip hızlı cana tulumlarımıza giriyoruz. (Ben ve Erdal soğan kaşar hazır ne bulduysak yedik,ama Cemal ve Süleyman yorgunluktan öylece yatmıştı.:) )
recep kulaber



        4.Gün : 09 Ağustos 2018   perşembe      
Saat 06,00
Sabaha kadar yağan yağmur nihayet duruyor, hızlı bir şekilde kampımızı topluyoruz, kahvaltıda ton balıklı makarna var. 



Saat 08,45
B.Deniz gölüne hareket ediyoruz. 



Göl ile dilberdüzü arasında faaliyetimizin en keyifle yürüyüşünü yapıyoruz. Yürüyüş esnasında bol cana doğaseverlerle karşılaşıp selamlaşıyoruz. İnsanları görmek harika.


Saat 11,22
Dilberdüzü ana Kamp alanına varıyoruz. Dağın yamacındaki yemyeşil çimenli düz alanda kurulmuş onlarca çadır. Burası harika bir kamp alanı.Burda olduğumuzdan mutluyuz.



 Arkadaşım Ayhan in burada görevli olduğunu bildiğimden arayıp buluyoruz. İkram ettiği çorbanın tadı hala damağımda ayrıca içtiğim bira hayatım boyunca içtiğim en lezzetli ve keyifli bira idi.



Saat 13,00
İstemeyerek de olsa programımız gereği bu güzel kamptan güzel duygularla ayrılıyoruz, hedefimiz olgunlar yaylası. Genişçe patikadan aşağıya doğru yürüyoruz. Dünya küçük yolda İstanbul dan Memet hoca ve grubu ile karşılaşıyoruz, selamlaşıyoruz, dağlarda tanıdıklarla karşılaşmak harika bir duygu.



Saat 14,44
Hastaf Yaylasındayız su ihtiyacımızı karşılayıp bu sessiz yaylada mola veriyoruz. Yaylanın müdavimlerinden bir yaylacı ile tanışıyoruz, bölgeyi konuşuyoruz.
Saat 16,10
Olgunlar yaylasındayız.



iki derenin birleştiği yerde ahşaptan yapılmış yaylanın tek mekânına gidiyoruz, işletmeci aile ile tanışıp mıhlama siparişi verip yanında hasretle çayımızı yudumluyoruz. Tekrardan masa ve sandalyede oturmanın ne kadar keyifli olduğunu hatırlıyoruz. Hava kararmadan bize önerilen kamp alanına kampımızı atıp hazırlıklarımızı tamamlayıp uyuyoruz.



       5.Gün: 10.08.2018 Cuma
Saat 07,00
Sabah kalkıp kahvaltımızı yapıyoruz arkasından kampı topluyoruz, çadırların altından öbekleşen böcekler dikkat çekiciydi. Dere kenarındaki işletmeye iniyoruz, yeni bir grup gelmiş, mekân cıvıl cıvıl, gurubun içerisindeki rehber kadını hatırlıyorum, Geyikbayırı anda karşılaştığım tırmanışçı bu arkadaş selamlaşıyoruz. Yaylada zaman geçirip, tanımaya çalışıp evleri ve sokaklarını fotoğraflıyoruz.

Saat 09,48
Olgunlardan Yukarı Kavrona yürüyüşe başlıyoruz dere kenarında bulunan genişçe patikadan yükseliyoruz. Karadeniz dağlarını diğer dağlardan ayıran en dikkat çekici özellik yağmur okadar yağıyorki bölgede her yerden dere akıyor.


 Saat 11,16 da  Dobe Yaylası geliyoruz yayla çok sessiz sadece  iki yayla evinden duman tütüyor.



Saat 12,33
Yayladan çıkıp Dobe Düzüne gelmeden sağda Naletleme yamacında bir gurup dağcı gurubu görünüyor. Birazdan yanımızda oluyorlar. Bunlar bizim zirve tırmanışı yaptığımız gün büyük buzuldan mezovite inen Ukraynalı grup. Sarılıp sohbet ediyoruz, bir birimize başarı dileyip ayrılıyoruz.



Saat 02,30
Naletleme geçidine yükselirken, molada Bulgar dağcı gurubu ile rastlaşıp, selamlaşıyoruz Erdal sohbete giriyor, “derebaşı kamp esnasında gece zirvede kafa lambalarını gördüğümüz gurup bunlarmış” diyor, “ayrıca sisten manzara göremediklerinden moralleri bozulmuş” diye bize çeviriyor. Vedalaşırken trans yaptığımızı öğrendiklerinde acıyarak bize bakmaları enteresandı. Artık rotamız daha eğimli Naletleme geçidine kadar yükseliyoruz, ardından Çarşak ve kayalık coğrafya bize eşlik etmeye başlıyor.



Rotanın eğimi ve yağmur bizi yoruyor, yemek molasını geçitten hemen sonra deva sal kaya blokları arasında verip nefesleniyoruz. Tam bu noktada sisler içinden başka bir dağcı gurubu çıka geliyor. Kaçkarların tekrar popüler olması bizi sevindiriyor. Tanışıyoruz, yemeğe davet ediyoruz, Çekyalı olduklarını öğreniyoruz, gurubun liderinin Türkçe bildiğini öğrenince sevinip sohbeti koyulaştırıyoruz, Fince de bildiğini Erdal öğrenince coşup, Fince sohbet başlatıyor, biz mi seyrediyoruz.
Dağcı gurupla vedalaştıktan sonra faaliyetin en can sıkıcı yürüyüşünü yapmaya başlıyoruz çisi soğuk ve görüşümüzü tamamen kapatan sis.
Saat 16,50
Önce aşağıya iniş başlıyor, uzun ve yorucu bir yürüyüşten sonra göller tabanına iniyoruz, sisten dolayı gölleri görememek bizleri üzüyor. Ardından dik bir tırmanış ve göller çeşmeye varıyoruz. Biraz nefeslendikten sonra dere sesini takip edip dereden karşıya geçiyoruz. kavrun sırta varıyoruz, yorgunluğu derinden hissediyoruz, fakat yürü yürü bitmiyor.
Saat 18,52
Nihayet uzaktan yayla evleri gözüküyor, şahin pansiyonun güney batısından başladığımız faaliyete beş gün sonra Kaçkar zirveyi 360 derece dolaşıp doğu yönünden varıyoruz, Başarmanın gururu bizleri çok çok mutlu ediyor.

Bu faaliyet de Beş gün zaman geçirdik, her şeyimizi paylaştık. İyi bir ekip olduk, inanıyorum ki bu beraberlik birbirimizi kardeş yaptı. İyi ki bu faaliyeti yaptık İyi ki varsınız kardeşlerim, dostlarım. Sonsuz teşekkürler.
Recep KULABER

24 Ekim 2018 Çarşamba

KAÇKAR ALTIPARMAK LİBLİN DAĞI ZİRVE FAALİYETİ(3470m)


Recep KULABER
KAÇKAR ALTIPARMAK LİBLİN DAĞI ZİRVE FAALİYETİ(3470m)

Faaliyet Tarihi: 28-29-30 Eylül 2018
Faaliyeti Düzenleyen: Kaçkar Dörtlüsü                                                                                              
Rota
: Kuzey Batı
Kamp Yeri: Derebaşı Dadala pansiyon 2750m
Tırmanış Süresi:2 saat 15 dk.  
Teknik Malzemeler: 5 adet karabina(kullanılmadı),arama kurtarma ipi (kullanılmadı), ilk yardım çantası (kullanılmadı),Bivak(kullanılmadı) Telsiz(kullanıldı) GPS(kullanıldı)
Hava Durumu:
Güneşli, Rüzgâr yok, sıcaklık yaklaşık 18-20 Derece                                         
Sporcular: Recep KULABER(KLOSDAG DAĞ. KULB.)Süleyman KESKİN(VERÇENİK DAĞ. KULB.)Cemal BAŞ(İKİZDERE DAĞ. KULB.)Erdal ÖZBEK(KORDELYA DAĞ. KULB.)

ALTIPARMAK LİBLİN DAĞI 3470 m

recep kulaber
Türkiye'nin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan dağ sırasıdır. Kuzey Anadolu Dağları'nın doğudaki bölümünü oluşturur.3000 m üstünde birçok zirvesi vardır. Kaçkar dağları batıdan doğuya doğru 4 bölüm halinde uzanır. 1.bölüm Batıda Verçenik ve Tatos dağları , 2.bölüm Ortada Kavrun dağları 3.bölüm ortada Bulut dağları 4.Doğuda Altıparmak dağları yer alır. Batıda Hızarkapı gediğinden Doğuda Yusufeli intkor yaylasına kadar uzanan altıparmak sıra dağlarının en yüksek zirvesi 3488 m yüksekliği ile Duatepe zirvedir.. İkinci en yüksek noktası 3470 m ile Libnin zirvesidir. 
 Kuzeydoğu yönünde uzanan ana sırt hattı üzerinde sarp ve sivri doruklar içeren bu dağ sistemleri, Kuzey ve batı yamaçlarında su aşındırmasıyla oluşmuş derin vadileri barındırması, denize dik inen birçok geçit ile vadiler arası ulaşımı çok zor olması ve yol gibi medeniyet izine yeni başlanmasından dolayı bakir kalmış özel bölgelerdir. Biz Altıparmak Liblin diyoruz ama yörenin yaşlıları bu isme itiraz eder, 'Asıl Kaçkar Dağı burası! Sizin Kaçkar dediğiniz yer Kavrun Dağı' derler. Pek de haksız sayılmazlar; Dağın kuzeyinde bulunan göllerden birinin adı Kaçkar Gölü ve yine kuzeybatıya akan derenin ismi Kaçkar Deresi. Bu dere üzerinde bulunan iki yaylanın adının da Yukarı ve Aşağı Kaçkar olması yörenin yaşlılarının haklılığını ortaya koyuyor.LİBLİN olarak ismi geçen bu dağ parmaklara benzeyen birçok zirvesi olduğundan Altıparmak diye adlandırılmış olabilir.

Altıparmak Liblin zirvesi

Nasıl ki baskı altında karakterimiz değişir, dağında karakteri vardır ve değişir. Dağdaki hava durumu veya dağa farklı yönden baktığımızda çok farklı kimlikle karşılaşır, çok şaşırırız. Golazena yaylasından baktığında elin başparmağına benzeyen Liblin zirve batı yönü Avusor yaylasından ise elin parmaklarına benzer. Dağları tanımak ve kendinizi kabul ettirmek için farklı mevsimlerde farklı rotalarından saygı, sabırla çıkmak gerek. Bizde dağın farklı bir yüzü İle tanışmak için gidiyoruz, umarım bizi güler yüzü karşılar.  Recep KULABER

28 Eylül 2018
Ardeşen Golazena yaylasından bakıldığında görsel bir şov sunan Altıparmak Liblin zirve her zaman benim merakıma neden olmuştu. Dörtlü gurup ile Kaçkar trans faaliyeti esnasında bu dağa faaliyet yapılma kararı aldığımızda, çok sevindim. Nihayet dağın arka yüzünü görecektik.
Saat 08,00
Sabah akşamdan hazırladığım sırt çantamı almak için ofisime gidiyorum. Saat 09 da sefaköy den kalkan servis aracına binip, esenler otogarında saat 11,00 kalkacak Artvin otobüsü ile Rize merkeze hareket edeceğim, ekip ile Rize merkezde buluşacağız.
29 Eylül 2018
Saat 06,30
Planladığımdan yaklaşık 1,5 saat erken geliyorum Rize otogarına. Çantam ile hızlı bir şekilde yürüyerek Liman lokantasına geliyorum, kahvaltımı burada yapmayı planladım. Kahvaltıdan sonra ilk Ankara’dan Erdal geliyor arkasından Rize de yaşayan Cemal ile Süleyman ekip hazır.Hasretle muhabet edip vakit kaybetmeden ortak alışverişimizi yapıyoruz.
Saat 09,20 
Süleyman’ın aracı ile Çamlıhemşin e hareket ediyoruz.

kaçkar dörtlüsü

Saat 10,30
Çamlıhemşin’deyiz burada 30 dk. Mola veriyoruz, ağaçlar kış hazırlıklarına başlamışlar harika bir sonbahara renklerine bürünmüşler, bize müthiş bir görsellik sunuyorlar. Bu arada Erdal il temsilcisini arayıp faaliyet ile ilgili bilgilendirme yapıyor.
Saat 11,30
Avusor yaylasındayız burada Marsiz yayla evinde mola verip Muhammet e öğlen yemek siparişlerini veriyoruz. Alabalık yiyeceğiz, fakat buraya gelmişken mıhlama yenmeden olmaz. Bu arada teknik toplantımızı da burada yapıyoruz.
      
 

Saat 13,30
Aracımızı yayla da bırakarak Altıparmak Liblin zirvesine hareket ediyoruz Tahminen 15-18 derecede parçalı bulutlu bir havada Avusor yaylasının kuzey sırtından belirgin ve rahat bir patikada yükseliyoruz. Dargovit(kanisar) geçidini hedefliyoruz oradanda Dadala pansiyona varmayı planladık. Bu arada Dadala, Lazcada çiçek anlamına geldiğini öğreniyorum. 


Saat 15,15
Önce kamp atmaya uygun olup deresi olan yöre ismi ile Mezar yatak diye adlandırılan bölgeden geçip Dargovit(kanisar) geçidine varıyoruz. Burada ilk molamızı veriyoruz, artık yaylanın bulunduğu vadi sisteminden aşıp öbür vadiye geçeceğiz. Bu arada uzak da olsa bulunduğumuz sırttan dadala pansiyon gözüküyor. 


Aşağıya inip vadi tabanına ulaşıyoruz, artık burada su kaynakları bol cana var.
Saat 16,00


2750 m. Yükseklikte Türkiye'nin en yüksek dağ evi olma özelliğini taşıyan ve Kaçkar Altıparmak zirvesinin hemen batı yönünün bulunan Dadala pansiyondayız ve mevsimden dolayı pansiyon kapalı. Kampımızı bu bölgede atıyoruz. 


Süleyman daha önce zirve yaptığından zirve sisli olmasına rağmen bize rotayı anlatıyor. Cemal ise akıllı telefonuna indirdiği rotayı inceliyor, ekip hazır.





İhtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra sabah zirve ile ilgili son hazırlıklarımızı yapıp erkenden uyuyoruz.
30 Eylül 2018
Sabah saat 05 de kalkıp kahvaltı ve son hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Saat 06,15 de zirveye hareket ediyoruz.



Saat 07,20
Devasa çatlağın başındayız, bu noktada tıkaç kayaların oluşturduğu bir set var. Yüksekliği yaklaşık 5 metre bu seti 2 derecelik tırmanışla rahat bir şekilde geçiyoruz.



Saat 08,30
İki kaya bloğunun arasından yaklaşık 45-60 derecelik eğimli kaya, çarsak zeminde yükselip, sırta varıyoruz. 



Artık dağın doğu yönündeyiz, burada bizi güneş karşılıyor güneşi görüp ısınmak  moralimizi yükseltip bizleri mutlu ediyor.


Artık başka bir etaptayız, kaya bloğunun eteğinden kuzey yönüne yükseliyoruz bu alanda rota da babalar çok ve belirgin.


Saat 9,30
Zirvenin hemen altında boyundayız, yaklaşık iki derecelik kısa bir tırmanış ile zirveye varıyoruz. Bu noktada az da olsa boşluk hissi yaşıyoruz. 





Zirve dar ve eğimli olmasına rağmen burada olmak tarif edilmez bir mutluluk, üstelik sis yok. 





Atalarımın yaşadığı Golazena yaylası tam karşımda ve defalarca tırmandığım DUATEPE zirve bu yönden de çok güzel gözüküyor.


tam ters yönde ise kemerli ve Kaçkar zirve gözüküyor.


Saat 10,20
Zirvenin tadını çıkarttıktan sonra iniş başlıyor. Saat 12,20 Dadala ya varıyoruz, hızlı bir şekilde kampımızı toplayarak Avusor a hareket ediyoruz ve 01,00 da yayladayız.
Bu faaliyet ’de aracını ve gün yüzü görmemiş hikâyelerini bizimle paylaşan Süleyman KESKİN e rehberliğinden ve dostluğundan dolayı Cemal BAŞ a Yaptığımız çılgınlığa olgunluk gösteren değerli arkadaşım Erdal ÖZBEK e sonsuz teşekkürler. Biz iyi bir ekip olduk, İyi ki varsınız dostlar.
Recep KULABER