AĞRI DAĞI 5137 M YAZ ZİRVE FAALİYETİ(5-10 Eylül )
Faaliyeti düzenleyen: KLOSDAG(Kulvar Lokal Santral Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas kulübü)
Faaliyet sorumlusu: Sönmez ERKAYA
Faaliyetin adı: KLOSDAG Ağrı dağı yaz zirve faaliyeti
Faaliyet Bölgesi: Ağrı-Doğubayazıt
Faaliyet Tarihi: 5-19 Eylül.20
Rota: Klasik rota
Kamp Yeri: Doğubeyazıt bağevi 1.kamp 3200m 2.kamp 4200m
Teknik Malzemeler: kişisel ve kamp malzemelerin dışında. Tam ip(kullanılmadı)Ara Emniyet malzemesi(kullanılmadı),Emniyet kolonu,(kullanılmadı)kazma, kırampon, Telsiz, GPS.
Tırmanış anında Hava Durumu: Yüksekliğe göre güzel bir hava var. Yıldızlar açık. Hafif rüzgâr var. Tahmini hava sıcaklığı 0 in altında
Sporcular: Sönmez ERKAYA(antrenör )Birol SAZAK, Can Mesut, Cemal TURAN, Erol TİMUÇİN, Fatih SOLMAZ, Hatice ERENER, Hikmet ŞAHİN, Hüseyin KAYMAZ, Kadriye TERZİOĞLU, Kenan ALTUN, Mehmet YÜZÜAK, Mine DALDABON, Mustafa TÜLÜMAN, M.Serdar CANTÜRK, Naki GÜLŞEN, Nazım YAMAN, Osman ŞAHİNOĞULLARI, Recep, KULABER, Sait DOMANİÇ, Serdar YAVAŞ, Tayfun KESKİN, Otkuer YAŞAR, Ümit BABALIK, Yüksel AKTİ.
Raporu yazan: Recep KULABER
AĞRI DAĞI 5137 M
Anadolu yarım adası
ve Avrupa’ nın en yüksek doruğu olan Ağrı Dağı ( 5137 metre ) yüksekliği olan
sönmüş bir volkandır. Dünya dağcılarının ilgisini çeken bu zirve Türk, İran ve
Ermenistan sınır kavşağında yer alır. Küçük Ağrı dağı ise (3896 metre )
Doğusunda yükselir. Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı volkan dağları arasında ise Serdar
Bulağı Platosu(2600m) yer alır. Yaz kış buzlarla kaplı bu zirvenin Kutsal
kitaplarda da adı geçer. Büyük Tufan'dan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği
yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır. Ağrı Dağı'nın farklı
dillerde birçok ismi vardır. Başlıcaları Ararat, Kuh-i Nuh, Gli Dağ, Cebel ül
Haris'tir.1940 yılındaki bir deprem sonucunda Büyük Ağrı Dağının kuzey
yamacında kaya ve buzul bloklarının kopması (Abıch, l845) bazı araştırmalara
göre sıcak su patlaması sonucu büyük bir heyelan ve derin bir heyelan vadisi
(Cehennem Deresi) oluşmuş. Bu heyelan sırasında yok olan Ahura köyü yerine bu
günkü Yeni Doğan köyü kurulmuştur. Marco Polo'nun hiç bir zaman çıkılamayacak
dediği dağa ilk tırmanışı kayıtlara göre 1829 yılı Eylül ayında Alman Prof. J.
Von PARROT tarafından yapılmıştır. Ağrı dağına ilk kış çıkışı ise 21 Şubat 1070
yılında Dr. Bozkurt ERGÖR tarafından gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet döneminde
Türk dağcıları hemen hemen her yıl dağın zirvesine çıkmayı başarmışlardır. Ağrı
dağına tırmanmak için en uygun zaman Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış
tırmanışı için şubat ayıdır.
1 - Güney yamaçtan tırmanış Doğubayazıt Çevirme köyü mevkiinden,
2 - Doğu yüzünden tırmanış Iğdır-Aralık ilçesi Büyük Ağrı
dağı ile Küçük Ağrı dağı arasından Serdarbulak yaylasından dağa çıkılır.
3 - Batı yüzünden tırmanış yine Ağrı sınırları içerisinden
örtülü köyü küp gölünden çıkılır.
PROGRAM AKIŞI:
05 Eylül
Saat 03.00
İstanbul Halkalıda ikamet ettiğim evimden çıkıp, toplu
taşıma araçları ile Sabiha Gökçen havalimanına iki saat on beş dk. da ulaştım.
Ekipten bazı Sporcu arkadaşlarımla alanda buluştum. Saat 7,30 da kalkan uçakla
Ağrı’ya uçtuk. Saat 09,30 da Ağrı havalimanına indik. HAVAŞ aracı ile alandan
bir saat yirmi dk. da Doğubayazıt’a ulaştık. İlçeye ulaştığımızda kahvaltı
yapıp faaliyet için eksiklerimizi tamamladık. Ayrıca yerel rehberimiz Cuma hoca
ile çarşıda karşılaşıp tanıştık.
Saat 14.00
Program gereği farklı bölgelerden gelen sporcular Doğubayazıt(1670m)'da
buluştuk. Pandemi sürecinde enfeksiyondan korunmak için ilçenin dışında
bağ evinde(dede sabo evi) kalacağız. Bağ evinde kalacağımızı duyduğumda
konforsuz olacağından isteksizdim. Fakat ilçe merkezinden 10 dk. Uzaklıktaki
geniş bahçeli olan bu evde harika keyifli ve özgürce vakit geçirdik. Üstelik
Ağrı dağı manzaralıydı. Ev sahibi Hasan ve eşi bizleri çok güzel ağırladı(hasan
05316817775).
Gece Bağ evinde takım bir araya geldik, Akşam yemekte apdigör yerel yemeği var. Teknik toplantı yaptık arkasından dağa götürmeyeceğimiz eşyaları bırakarak, çantamızı katırlara yükleyecek bir şekilde hazırladık.
06 Eylül
Saat 08,40
Dağ evine gelen iki araca çantalarımıza yükleyerek Çevirme köyüne hareket ediyoruz. Uzaktan tek kütle olarak gözüken dağ yaklaştıkça vadileri, tepeleri beliriyor. Mıcırlı yolda ilerleyerek bir saat içerisinde köye varıyoruz. Köyden araçla yaklaşık iki Km daha yükselip toprak yolun sonuna geldik. Bu noktada çantalarımız ile indik.
Saat 10,10
Çantalarımız atlara yüklenirken hoca son uyarı ve bilgilerini aktardıktan sonra,25 kişi ile 3200 m kampına güzel bir havada yürüyüşe başladık. Önce toprak yolu takip ederek yükseldik. Sonra yoldan ayrılıp patikaya girdik. Belirgin ve rahat patikadan yavaş tempoda yükseldik.
Saat 15,00
Patikada yükselirken farklı guruplarla iletişim halinde 3200 m kampına ulaştık. Kamp alanı Kayaların arasında hafif meyilli bir yamaçta çayır â. Çokça çadır ve Farklı ülkelerden gelen dağcılar vardı. Atların çantalarımızı getirmesi ile bizde çadırımızı attık. Suyu olan bu kamp keyifliydi. Keyfini çıkarttık.
Saat 09,00
Kampta yaptığımız Teknik toplantı sonrasında Badim ve ben
uyum tırmanışı için yükseldik. Yükseldiğimizde bizimkinin dışında iki tane daha
kamp olduğunu ve çokça çadır olduğunu gözlemledik. Bölgede dağcı guruplarına
faaliyet hizmeti veren guruplar var.Çadırımıza dönüp hazırlıklarımıza yaptık.Akşam çadırımızda müsafir ağırladık.Fakat Sessizlik saatinde kamp sakinleri
tarafında uyarılınca erkenden uyumak zorunda kaldık.
7 Eylül
Saat 09,20
Sabah kalkıp keyifli harika bir kahvaltı yaptık. Eşyalarımızı toplayıp Çantalarımızı atlara yükledik. Badimin çadırını kurulu bırakıp, benim çadırı üst kamp alanına götürüyoruz. Tekrar patikadan yükselmeye devam ediyoruz. Rotanın sert olmamasına rağmen artık yüksekliği hissediyoruz.
Saat 01,30
Ürkütücü gözüken, Cehennem vadi yamacından yükselip 4200 m kamp alanına ulaştık.
Burası diğer kamp alanı gibi yeşil çimen yok. Kaya yapısı çok farklı, volkanik kayaçlar, kavrulmuş taşlar ve yakınında buzullar hakim. Yumuşak volkanik dağ görüntüsü burada geçerli değil.Açık alan olmasından fazlaca rüzgarlı.Ayrıca çadır atılacak yerler sınırlı. Kayaların arasında ufak taşları tasfiye yapıp alanın konforlu olmasını sağlayıp çadırımızı attık. Sabitlemesini ve gerdirmelerini de iri kayalarla yaptık. Yaz tırmanışı olmasına rağmen burada kış koşulları geçerli. Mehmet ve Mustafa’nın çadırı rüzgardan patlayınca, diğer arkadaşlara misafir oldular. Kampın hemen yakınında su var,ama tatsız tuzsuz .Genede kar eritmeyeceğimiz için sevindim.Ekipten Can bizim çadırda kalacak.Üç kişi yemek yapıp yedikten sonra guruptan bir arkadaşımız yükseklikten dolayı hastalandığını öğrendik.kendini iyi hissetmediğinden 3200 m kampına inme kararı alıyor. İki arkadaşımız ona eşlik edecek.Mehmet, Mustafa ben uyum tırmanışı için yaklaşık 300 m
yükselip kampa indik. Ertesi gün zorlu tırmanış faaliyetimiz için rüzgâr sesi
ve çadırın pollerin eğilip bükülmesi sesi içinde uyku tulumlarımıza girip
dinlenmeye çalıştık.
8 Eylül
Saat 08,30
Fırtınadan dolayı gece çıkamadık.Sabah hava düzelince,yükselmeye karar verdik.Güzel sayılabilecek bir havada 20 kişi zirveye hareket ediyoruz(iki arkadaşımız zirveye daha erken hareket ettiler).Akşamki fırtına dinmişti. Yavaş bir tempoda yükseldik. Platonun altında 4700 m de ekibimizden bir arkadaşımız sağlık sebebi ile dönme kararı aldı. İki kişi de eşlik etmek için üç kişi döndüler.
Saat 14,30 da platoya vardık. Burası nerdeyse düz bir alan. Bu noktada kramponlarımızı giyip kazmalarımızı elimizi alıyoruz. Önümüzde cehennem vadisine akan eğimli büyük bir buz kütlesi var.
Girişte Buz kütlesinin vadiye eğimden dolayı kayma riski olmasından ip açmayı pilanlamıştık. Hoca risk analizi yapıp, gerek görmüyür. Öne geçiyorum,bizden önce çıkanların ayak izini takip ettim.Buz rotasını rahat geçip külaha vardık.Sis bastığından önümüzü görmiyorduk,eğimli son parkuru tırmanıp 17 kişi ile nihayet zirveye varıyoruz.
Saat 16,10
Aşırı rüzgâr ve soğuk günlerce uğraştığımız bu zirvede fazla
vakit geçirmemize engeldi.Zirvede fazla vakit geçiremiyoruz.4200 M kampına inişe geçiyoruz.
Saat 19,00
problemsiz bir şekilde 4200 m kampındayız bu akşamda burada konaklayacağız.
9 Eylül
Saat 10,30
Hepimiz zirve yorgunluğundan harika uyumuştuk. Sabah kalktık ve mutlu,keyifle kahvaltımızı yaptık. Çantalarımızı Atlara yükleyerek mutlu ve eğlenceli bir atmosferde aşağıdaki kampa inmeye başlıyoruz.İniş daha kolay oldu ve 3200 kampındayız.Burada bıraktığımız çadır ve eşyalarımızı hızlıcana toplayıp inişe geçtik.kamuoyunda tartışılan dağdaki çöp tartışmalarının doğru ve çözülmesi gereken bir problem olduğunu gözlemliyoruz.
İnişte Dağda gördüğüm tek su kaynağında hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.
3200 m kampından 2,40 dk. da Çevirme köyün üstündeki araçlara vardık.
Saat 13,25
Bağ evindeyiz. Artık Güzelce dinlenip, seyahatin turistlik bölümünü yapabilir, Görülmesi gereken yerleri gezebiliriz.