Recep Kulaber lisans
no:34-14-004256
DEMAVENT DAĞI 5671 m YAZ TIRMANIŞ FAALİYET HİKÂYESİ
Düzenleyen: KLOSDAG(Kulvar Lokal Santral Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas kulübü)
Yerel rehber: Mustafa RASTAD-Tahran +98 9394443959
Tırmanış sorumlusu: Recep KULABER, Mustafa KILIÇARSLAN, Deniz AYDIN
Faaliyetin adı: Üç Adam Bir ülke Üç zirve
Faaliyet Bölgesi: İRAN DEMAVENT
Faaliyet Tarihi: 30 Mayıs 7 Haziran 2019
Rota: Dağ evi klasik Güney rota
Kamp Yeri: Dağ evi
Teknik Malzemeler: (kişisel ve kamp malzemelerin dışında) Emniyet kolonu, Yardımcı İp, Telsiz, GPS.(kullanılmadı) Krampon, kazma.
Tırmanış anında Hava Durumu: Zirve gecesi -10 derece hafif rüzgârlı, hava kapalı
Katılan Sporcular: Recep KULABER,Mustafa KILIÇARSLAN,Deniz AYDIN, Mustafa RASTAD Raporu yazan: Recep KULABER
Recep Kulaber |
DEMAVENT DAĞI 5671
İran'da kuzeyde Hazar Denizi ve İran çöllerini birbirinden ayıran 'Alborz' dağlarında yer alır. Dördüncü jeolojik zamandaki volkanik aktiviteler sonucunda oluşmuş. Orta Doğu ve Asya'daki en yüksek volkandır. Volkanik olarak aktif olmasa da doruk kraterinin yakınlarında tüten kükürt bacaları mevcut. Bazı kaynaklara göre, dağın ilk tırmanışı 1837 yılında W. T. Thomson tarafından gerçekleştirilmiş. 1940'lı yıllardan itibaren de sayısız İranlı dağcı tırmanmış. 1989 yılında düzenlenen Türkiye Dağcılık Federasyonu faaliyetinde de,10 dağcımız bu dağın ilk Türk tırmanışını yapmış. Demavend, çeşitli zamanlarda Türk dağcılarının sıklıkla ziyaret ettiği dağlardan biri olmuş. Ayrıca yüksek irtifa dağcılığına başlamak ve kış dağcılığı tecrübelerini arttırmak isteyen dağcılar için son derece uygun koşullara sahip.
DEMAVENT DAĞI 5671 m YAZ TIRMANIŞ FAALİYET HİKÂYESİ
‘’Üç Adam Bir ülke Üç zirve’’ faaliyet projesini Mustafa Kılıçarslan beni davet ettiğinde, Düşünmeden kabul edip faaliyete heyecan ile dahil oldum. İlk yurtdışı dağ faaliyetim olacaktı, üstelik farklı bölgelerde üç zirve Planlamamız bize heyecanlı seyahat yaşatacağı kesindi. İran’da çok merak ettiğim bir ülkeydi. Hızlı cana eksik malzemelerimi tedarik edip hazırlıklarımı yaptım. Ulaşımı planlarken Tahran uçak bileti ücreti bana yüksek geldiğinden, alternatif ulaşım planı düşünüp, otobüs ile tahrana gitmeye karar verdim. Mustafa ve deniz önceden uçak bileti aldıklarından Seyahati yalnız yapıp Tahranda buluşmaya karar verdik.
PROGRAM AKIŞI 30.05.2019
Saat 08,30
Halkalıdaki evimden sırtımda çantam ile önce Marmaray ile Yenikapı’ya ulaştım. Güzel bir kahvaltıdan sonra laleliye yürüdüm. Daha önce biletimi aldığım Tehran tur şirketi ile Tahrana seyahat edeceğim.(170 TL) Dönüş tarihimiz belli olmadığından dönüş seyahatimi Tahranda planlayacağım.
Saat 11,15
Otobüs eski model olmasına koridorda serilmiş motifli kilim yolluk sizi 70 yılları götürse de koltuklar temiz ve araları geniş, rahat. Otobüs hareket ediyor, macera başlıyor.
31 Mayıs 2019
Saat 05,30
Uyuyarak, kitap okuyarak ve molalarda bol cana beslenerek Ağrı Gürbulak gümrük kapısına ulaştık. Uzunca beklemeden sonra nihayet İran’a vizesiz pasaport ile saat 11,20’de geçiyoruz(İran saati bizden 1,5 saat ileri)İran topraklarına gireli yarım saat olmasına rağmen Ağrı dağı hala gözüküyor. Otobüs Tahran’a yolcularını indire indire devam ettik.
1 Haziran 2019
Saat 03,00
40 Saat ile Hayatımın
en uzun otobüs yolculuğu nihayet son buldu, Gece yarısından sonra Tahran otogarındayım.
Şehrin yüksekliği 1189m Bu şehirde yaşayan yerel rehber Mustafa 80 lir yılların
Topkapı otogarına benzettiğim garajda beni buluyor. Mustafa İran da yaşayan Dağcı
bir Azeri Türkü. Ekip arkadaşım ile telefon ile iletişimde olduğundan yeni
tanışacağız. Tanıyınca da sıcak bir dostluğun temelini attık. Evine geçtik, Mustafa
ve Denizin uçağı gecikeceği haberini alınca, Ben hemen uyumaya yatağa giriyorum.
Mıstık onları da karşılamaya gidiyor.
Saat 06,30
Sabah gürültülü seslerle uyanıyorum, Mustafa ve deniz gelmiş, Sarıldık, gülüştük. İran faaliyetimizi heyecanla tekrardan gözden geçirdik. Burada ramazan dolayısı ile lokantalar kapalı. Bizde Market alışverişi yapıp Mıstığın evinde kahvaltı hazırlayıp keyifli bir kahvaltı yaptık.
Bugün boş günümüz. Kendimizi Tahran sokaklarına
attık. Mustafa
otomobili olan arkadaşını çağırdı. Burada hususi araçlar taksi olarak kiralanıyor.
Üstelik çok da
ucuz. İbrahim Tatlıses ve Sibel Can’ın şarkıları ile şehir turuna başladık. Şehirde doğalgaz kokusu var. (Çarşı,
Pazar, cami, kilise, müze, Zerdüşt tapınağı) Mıstığın rehberliğinde Tahran’da
gezilip görülmesi gereken yerleri gördük. İran gelenekleri ve toplum yapısı bizim
geleneksel yaşantımız ile önemli benzerlikler gösteriyor. Dil problemi pek yok.
İran Türkleri ile Türkçe anlaşabiliyoruz. Çoğu Türk televizyonlarını izliyor.
Tarihi zenginliği ve doğa güzellikleri açısından görülmeyi kesinlikle hak
ediyor İnsanlar
cana yakın misafirperver, Fakat Foto ve video çekimleri esnasında tepki verip uyardıklarını
da yazmam gerek. Bu arada eski tahran cadde kenarlarındaki kaldırımlarda su
kanalının şehri serinletmek için kullanıldığını da şaşkınlıkla öğrendim. Birde
Alışverişlerde iki çeşit para birimi Tümer ve Riyal baya kafamızı karıştırdı.
5 Haziran 2019
Faaliyetin birinci etabı olan Sabalan a tırmanışımızı yaptık.
Gece yarısı yerel rehberimiz Mustafa’nın Tahrandaki evine döndük. Sabahında
güzel bir kahvaltı ve şehir turu yaparak, yorgunluğumuzu attık. Artık yeni bir
faaliyete hazırız.
6 Haziran 2019
Saat 06
Üç sporcu ve yerel rehberimiz ile Sabah Tahran’dan kiraladığımız
otomobil ile Demavend’e doğru yola koyulduk. Dağın eteğinde 2100 m yükseklikteki
Yukarı Reinah (Reyna) Köyü’ne saat 08,20’de ulaştık. Köyde İran dağcılık
federasyonun temsilciliğini yapan aileye ait dağ evine gittik. Kahvaltıyı
burada yapacağız, ayrıca kişi başı 50 $ dağ çıkış parası ödeyerek makbuzu
sorulduğunda göstermek üzere cebimize koyuyoruz. Aracımız dönüşümüzü burada bekleyecek.
Burada kiraladığımız arazi aracı ile kırk dakikalık yolculuğun ardından 3040
metrede kamp 2 olarak anılan Mescit alanına varıyoruz.
Saat 11.30
Çantalarımızı çuvallara yerleştiriyoruz. Çuvallara da
isimlerimizi yazıp katırcılara verip ana kampa doğru tırmanışa geçiyoruz. Belirgin
ve genişçe patikadan yükselmeye başladık. Patika trafiği baya hareketli inenler
çıkanlar.
Saat 16.20
Yaklaşık 1200 metre irtifa aldığımız yol nihayet sona erdi.
Kar yağışı ile beraber 4200 metredeki kamp alanındayız.( Bargah-Sevom’a)
Dağ evinin etrafındaki çok sayıdaki çadır sayısını gözlemleyince ülkede
dağcılık sporuna ne kadar önem verdikleri anlaşılıyor. Havanın çok soğuk
olmasına rağmen burası panayır alanı gibi. Katırlara verdiğimiz çantalarımızı
alıp dağ evinde yer bulma umudu ile yürüyoruz. Çadırda kalmak istemiyorum Dağ
evinde kalırsak mutlu olacağım. Araç ulaşımının olmadığı Bu irtifada dağcıların
ihtiyacını karşılayan büyük bir dağ evi ile karşılaşıyoruz. İçerisi çok
kalabalık birleşmiş milletler gibi her milletten dağcı var. Ancak burada
konaklayabilmek için öncesinde internet üzerinden ya da rehberler aracılığıyla
rezervasyon yapılması gerekiyor. Yoksa yer bulabilmek mümkün değil. Dağ evinde kısıtlı
bakkal ve 24 saat sıcak çorba, yemek servisi mevcut. Şehir göre fiyatlar biraz
yüksek olsa da böyle bir noktada böyle bir hizmetin ulaşılabilir olması büyük
bir konfor.
Duam sonuç verdi. Dağ evinde geniş bir odada onlarca dağcı ile birlikte konaklayacağız. Ranzalarımıza yerleşip sabahki tırmanış hazırlıklarımızı yapıp, Akşam yemeği için aşağıya iniyoruz. Yemeğimizi büfeden ısmarlıyoruz. Ardından Türk ve Farklı ülkelerden gelen bu kalabalık dağcılarla tanışıp sohbet ediyoruz. Bu sporcular ile aynı ortamı paylaşmak sohbet etmek bana unutamayacağım çok büyük mutluluk verdi.
7 Haziran 2019
Uyumak için
ranzalarımıza çıkıyoruz. Hayatımda ilk defa 4200 m uyumak nedir deneyimledim.
Kalbim heyecanlı bir haber duymuşçasına sürekli atıyor, uykuya dalmak zor,
benim için zor bir gece oldu, bi ara wc için dışarı çıktığımda donma
derecesindeki havada yıldızların parlaklığı ve yakınlığı dikkatimi çekiyor. Sabaha
karşı planladığımız saat 05.00’da uyanıyoruz. Uyku tulumlarımızı toplayıp
üzerimizi giyinerek zirveye taşınmayacak eşyalarımızı hızla katlıyoruz. Deniz
ayağında ağrı olduğunu bizi yavaşlatacağını düşünerek zirveye gelemeyeceğini
söyledi, bizimle gelemeyecek olması bizi üzdü. Hızlı bir Kahvaltının ardından
sıcak sularımızı termoslara doldurarak 05.30’da üç kişi zirve için yola
düşüyoruz.
Saat 05,30
Henüz hava aydınlanmış değil Hava soğuk. Birazda rüzgâr var. Yürüyüş için dik eğimli ve karla kaplı çarşak patikadan yükseliyoruz. Önümüzdeki Kalabalık bir gurubu geçiyoruz.5100 metre civarında da kayalıklardan kısa bir yan geçiş yapıp tırmanarak yükseliyoruz.
Patikada belli metrelerde sarı
bayrak direkleri yolu gösteriyor. Teknik zorluğu olmasa da parkurun bu
bölümünde yer yer boşluk hissi ile ilerliyoruz.
Bu bölümü aştıktan sonra sis ile görüş mesafesi çok azalıyor.
Artık sis ile beraber patika olmayan karda saatlerce yükselmeye devam ediyoruz.
Parkurun zorlu olmamasına rağmen yüksek irtifa bizi yoruyor. Ağır
adımlar, sık ve kısa soluklanma molaları ile derken kükürt gazı çıkış
bacalarına varıyoruz Rüzgârın yönü sayesinde kükürt gazından pek etkilenmiyoruz.
Saat 12.30 kendimizi 5612 metrede, zirvede buluyoruz. Zirvenin yapısı beni
hayal kırıklığına uğratsa da, çok mutluyum, arkadaşlarım ve diğer dağcılarla
sarılıp bir birimizi kutluyoruz
6 saat süren tırmanışın ardından fotoğraf çekimlerimizi sisli
ve rüzgârlı bir ortamda kalabalık dağcı gurupları ile birlikte yapıyoruz. Maalesef
zirvede manzara seyredecek hava olmaması üzücü. Zirvede defter yok zaten olsa
da bu kalabalık sporculara hitap edemezdi.
Zirvede 1 saat geçirdikten sonra 13.30’da inişe geçiyoruz. Aşağıya indikçe enerjimiz artıyor ve Zirve çanağından sonra dağ evine doğru inen vadideki kar kulvarından kayarak çabucak iniyoruz.
Deniz bizi karşılamaya
geldi. Bize sarılarak kutluyor ardından 17.00’da dağ evine ulaşıyoruz.
Kısa bir dinlenmenin ardından saat18.00’de çantalarımızı katıra yükleyerek inişe geçiyoruz ve 2 saat içerisinde hava kararmadan 3040 metredeki kamp alanına varıyoruz. Çantalarımızı taşıyan katırların da gelmesiyle 20.15’te jip e binerek 21.00’de kamp 1’deki dağ evine ulaşıyoruz. Köydeki dağ evinde harika yemek ve şarap ile Demavet zirve faaliyetini kutluyoruz.
Ardından önce Tahran ardından İstanbul a dönüş yolculuğu planlayıp dönüşe geçiyoruz.Her sene birçok dağcının öldüğü 60 dan fazla tırmanılabilen rotası olan bu dağa Biz, teknik dağcılık gerektirmeyen Güney yüzünden tırmandık. Bu rota en çok tercih edilen ve tırmanış koşulları en uygun rota Üstelik zirveye kadar patikalardan gidiliyor ve buzula neredeyse hiç girilmiyor ayrıca İyi bir kondisyon, donanım ve bilgi sahibi herkes Demavend dağına çıkabilir. Ancak yüksek irtifa etkilerini unutmayalım.