Golazena Yaylası ve Duatepe Zirve 3488m (27-30 Temmuz 2017)
ALTIPARMAK DUATEPE ZİRVESİ
KAÇKAR&ALTIPARMAK SIRA DAĞLARI
Türkiye'nin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan dağ sırasıdır. Kuzey Anadolu Dağları'nın doğudaki bölümünü oluşturur.3000 m üstünde birçok zirvesi vardır. Kaçkar dağları batıdan doğuya doğru 4 bölüm halinde uzanır. 1.bölüm Batıda Verçenik ve Tatos dağları , 2.bölüm Ortada Kavrun dağları 3.bölüm ortada Bulut dağları 4.Doğuda Altıparmak dağları yer alır. Batıda Hızarkapı gediğinden Doğuda Yusufeli intkor yaylasına kadar uzanan altıparmak sıra dağlarının en yüksek zirvesi 3488 m yüksekliği ile Duatepe zirve.Ayrıca Kaçkar Dağları'nın ulaşımı en zor ve en az turist çeken kesimidir.Duatepe dağının Güney kısmı Artvin Yusufeli ne Kuzey kısmı Rize Ardeşen Golazena yaylaya bakar. Dağ kretase şist ve kireç taşından oluşmuş volkanik ara tabakalı katmanları ortasında granit kayaçları yer alır.Bir metinde Karataş zirvesi olarak geçen zirve yörede Duatepe olarak bilinir. Bu isimle adlandırılmasının nedeni ise eski tarihlerde yöre insanların zirveye çıkıp ibadet (pagan kültüründen kalma olabilir)etmeleridir. Dağda su bolluğu dikkati çeker, kaya altındaki buzullardan inen sular önce krater gölleri oluşturmuş (Ergisu, yukarı Ergi sular, Çifte göller, soğanlı göller)buradan akan onlarca ufak akarsular birleşerek Ardeşen ve Pazar arasında akan Fırtına ile birleşir ve Karadeniz'e dökülür. Duatepe yamacında Ormanların yerini Alpin bitkiler alır. Zirvenin Eteklerinde flora çeşitli ve çok canlıdır. Kafkas orman gülü, mersin yapraklı ayı üzümü en çok rastlanan türlerdir, eğri çayırsaçı, yabani zambak, dağ lahanası, altın başak gibi otsu türler görülür. Otların yüzeyi kapatamadığı kayalık alanlarda yosun ve dikenler rastlanır Ayrıca Orman gülünün 3000 m yükseklikte görüldüğü yerdir. Türkiye açısından endemik tür sayısı bu bölgede çok fazladır. Dağ yaz aylarında tırmanmak ne kadar kolay ise kış aylarında tırmanmak o kadar zordur. Kış aylarında kar vadileri doldurur, yaylaları örter. Ayrıca buzulların eğimi her zaman çığ düşmesine uygundur. Tırmanma Zamanı Yaz Tırmanışları için en uygun zaman Ağustos ve Eylül ayları, Kış Tırmanışları için en uygun zaman Şubat ve Mart aylarıdır.
Recep KULABER
Recep Kulaber’in daveti üzerine Golazena Yaylaya ve Kaçkar Altıparmak Dagları’nın Duatepe
zirvesine çıkmak üzere Ardesen’e gidiyoruz. Zamanımız kalırsa Kanlıtepe zirvesine ve bölgedeki diger zirvelere de çıkmayı planlıyoruz. Golazena Yaylası, Rize Ardesen’e baglı Asagıdurak ve ayrılan köylerin Kaçkar Altıparmak dag sırasındaki yaylası, Karadeniz’de bakir kalan çok az yayladan biri.
Golazena Yaylası, Ardesen-Rize
26 Temmuz 2017 Çarsamba
Lüks Karadeniz’in saat 18:00 seferi ile Ankara’dan Ardesen’e gidiyorum. Ekiple 27 Temmuz sabahı Ardesen’de bulusmak için sözlesmistik.
27 Temmuz 2017 Persembe
Yaklasık 12 saatlik otobüs yolculugunun ardından sabah saat 06:10’da Ardesen otogarda oluyorum.Çok beklemeden Recep ve Sönmez Erkaya’da istanbul’dan geliyor. Ekibe katılacak diger arkadasları beklerken kahvaltı yapmak için otogardan merkeze dogru gidiyoruz.
Çantalarımızı çay bahçesine koyup hemen karsıdaki Timya lokantasında paça çorba ve mıhlama yiyoruz. Çay bahçesine geçerek
çaylarımızı da burada içiyorz. Recep’in “Amca” olarak hitap ettigi amca torunu Mustafa Kulaber yanımıza geliyor. Mustafa burada yasıyor, Recep’le birlikte ev sahipligi ve yerel rehberimiz olacak.Mustafa’nın araziye uygun oldugunu düsündügü ve bir arkadasından ödünç aldıgı aracı kullanacagız.Çaylarımızı içip sohbet ederken ekibin son elamanı Cem Sahin’de Ankara’dan saat 10.00 gibi gelip
bize katılıyor. Ortak harcamalar için herkes 100TL vererek bütçe olusturuyoruz, dagda
geçirecegimiz 3-4 gün için alısveris yapıyoruz.
Alısverisin ardından Ardesen’den ayrılıyoruz. lk duragımız Receplerin köyü olan Asagıdurak
(Caleni Zgemi) Köyü. Bu köy Zgemi deresinin hemen üstünde kurulu. Bu dere ile Hemşin Deresi birleserek Fırtına Deresi’ni olusturuyor. Köye çıkmadan bu derenin üstünde kurulu kemer köprü “Kulaberler Köprüsü” olarak anılıyor. Köprüyü ziyaret ediyoruz, gerçekten çok güzel bir köprü.insanın, köprüsü olan bir arkadasının olması bir ayrıcalık!
Kulaber Köprüsü, Asagıdurak (Saleni Zgemi) Köyü, Ardesen-Rize
Aşağıdurak köyü(saleni Zgemi)
Köye çıkıp kısa bir mola verdikten sonra Golazena yaylasına dogru yola koyuluyoruz. Yaklasık 48 km mesafe yol kat edip, uzun süren, dolambaçlı ve arada inip aracı iteklemek zorunda kaldıgımız dik yokuslardan sonra saat 14:10’da Altıparmak Dagları’nın yamacındaki Golazela Yaylasına ulasıyoruz. 2200 m rakımlı bu yayla Asagıdurak (Saleni Zgemi) köyünün yaylası ve Lazca “Yukarıdaki düzlük, yayla” anlamına geliyor. Adının hakkını verir gibi yayla, yamacın düzlestigi bir yerde kurulmus.
Golazena yaylasının yanısıra Asagıdurak küylülerinin bu civarda iki yaylası daha
var: Lemşona ve Cinigola (Yukarı Yayla) yaylaları, ancak bu yaylalar Golazena kadar aktif
kullanılmıyor.
Golazena Yaylası, arkada Altıparmak Dagları
Yaylada Mustafaların akrabalarının evini açarak yerlesiyoruz. Evsahibi konumundaki Mustafa ve Recep yemek hazırlıgına girisirken bizler de yaylayı dolasarak insanlarla sohbet ediyoruz. Golazena Yaylası etraftaki diger yaylalardan farklı; evler özgünlügünü hiç bozmamıs, gözü rahatsız eden hiçbir yeni yapılasma yok, bunun tesadüf olmadıgını ögrendigimde ise çok seviniyorum; köylülerin aldıgı bir kararla bu yaylada yapılacak her evin özgün mimariye uygun yapılması kosulu getirilmis.Köylülerin estetik ve kültürel degerlerine sahip çıkması gerçekten çok sevindirici, özellikle kötü yapılasmanın en yogun görüldügü Karadeniz sahillerinde köylülerin böyle bir karar alması ülkemizein gelecegine yönelik umutlarımızı da tazeliyor.
Bunun yanı sıra istenmeyen bazı seyler de oluyor; kamuoyunda “Yesil Yol” olarak bilinen yol çalısmaları karsı yamaçta tüm hızıyla devam ediyor ve yol maalesef bu yayladan da geçecek; köylülerin bu özgün mimariye sahip çıkma ülküleri ve kararlılıkları bu yolla birlikte ne derece kendi insiyatiflerinde olur, bu süpheli.
Yaylada dolasıp bolca fotograf çekip yaylacılarla sohbet ediyorum. Evler arasından akan su arkları,erkeklerin çorap örmesi ve Lazca konusmalar buraya farklı bir güzellik katıyor. Daha sonra ögreniyorum ki bu yayla, temiz sahillere verilen Mavi Bayrak’ın esdegeri olan “Yesil Yaprak"bayrak ödülüne sahip.
Mustafa’nın hazırladıgı sahane mıhlamayı afiyetle yiyoruz. Planımız bu aksam burada kalmaktı ancak planı tekrar gözden geçirdigimizde yarın sabah buradan zirveye kadar yürümek çok yorucu olacagından kamp kuracagımız Çiftegöl’e bugünden gitmenin daha mantıklı olacagını düsünüyoruz.
Hızlıca bu yeni planı uygulayarak dagıttıgımız çantalarımızı toparlıyoruz, fazlalık esyalarımızı
burada bırakarak saat 18:35 gibi yola koyuluyoruz. Patika yoldan yaklasık 3 km yürüyerk bir saat 30 dakika sonra 2595 m yüksekligindeki Çiftegöl olarak bilinen yaylaya saat 20:40’de ulasıyoruz. Göl kenarında çadırlarımızı kuruyoruz.
Çiftegöl’deki kampımız
Yarın, tarihsel süreçte bu bölgede yasayan halk için dini önemi olan Altıparmak Dagları’nın Duatepe zirvesine çıkacagız. Zamanımız olursa bu zirvenin hemen yanındaki Kanlıtepe zirvesini de zorlayacagız. Duatepe’nin bilinen iki rotası mevcut: biri Dogu yamacından çıkılan Yoboglu teknik rotası, digeri ise zirvenin güney kısmından, Artvin Yusufeli tarafından çıkılan klasik rota. Biz yarın,kamp alanından görülen karlı parkurdan çıkmayı deneyecegiz, Recep’in bilgisi dahilinde bu rotayı kullanarak çıkan henüz yok.
28 Temmuz 2017 Cuma
Saat 04:00’de uyanıp kahvaltının ardından saat 05:45’de zirve için kamp alanından yola çıkıyoruz.Zirveyi Sönmez, Recep ve ben deneyecegiz; Mustafa ve Cem kamp alanında kalıp baska zirveleri deneyecekler. Karlı parkurun alt kısmına geldikten sonra kramponlarımızı takarak batonları çantamıza koyup kazmalarımızı çıkarıyoruz. Sertlesmis ve yaklasık 300-400 m uzunlugunda 30-40o egimli parkurdan çok dikkatli bir sekilde çıkıyoruz.
Yaklasık 2 saat süren karlı parkurdan sonra bogaza geliyoruz. Bu bogaz, Artvin ile Rize arasındaki sınır, arkası Artvin. Bu bogazda kısa bir mola verip kramponlarımızı çıkarıyoruz. Bu noktadan sola yönelerek Duatepe zirveyi hedefliyoruz, Kanlıtepe ise hemen sagımızda. Belli noktalarda babaların oldugu rotayı takip ediyoruz. Arada rotayı karıstırsak da sonunda dogru yolu buluyoruz. Dagın en kritik noktasında, bacanın oldugu yerde ip açıyoruz; baca geçisinin zorlugundan ziyade alt taraf uçurum oldugu için emniyete alma ihtiyacı duyuyoruz.
recep kulaber,sönmez erkaya |
Bu noktadan sonra iki yerde daha ip açtıgımız için zirveye ulasmamız tahminimizden daha uzun sürüyor. Saat 13.00 gibi, 3495m yüksekligindeki Duatepe zirvede oluyoruz. Hava açık, zirveden Altıparmak Dagları’nın ana kütlesini, Verçenik’i, Kemerli Kaçkarı, Kaçkarı Zirve’yi, Karçalları,Çiftegöl’deki kamp alanımızı ve Golazena yaylasını çok net bir sekilde görebiliyoruz.
Zirvede kumanyalarımızı yiyip zirve defterini imzaladıktan sonra inise geçiyoruz. Çıkarken ip
açtıgımız yerlerde yine ip açıp emniyetli bir sekilde geçis yapıyoruz. Bacadan sonra çıkarken
kullandıgımız rotadan farklı, daha kestirme oldugunu düsündügümüz bir rotadan iniyoruz, babalarla belirginlestirilen bu rotayı çıkarken kaçırdıgımız için yolumuzu uzatmısız! Bele inince krampon ve kazmalarımızı kusanıp karlı parkurdan iniyoruz. Bir noktada Recep, sert kardan dolayı 5-6 metre düsüp kayıyor; sanslı bir sekilde Çiftegöl’e kadar kayarak inmekten bir metrelik buzul çukuruna düserek kurtarıyor kendini, hersey yolunda.
Karadeniz’le özdeslesen sis bulutu Golazena yaylasının üzerine toplanıyor, ara ara kamp alanımızı da kaplıyor; bulutların hareketini yukarıdan izliyoruz. Saat 18.00 gibi, en son ben kampa iniyorum,tozlugum kar parkurunda elimden kayıp biraz sürüklendigi için zaman kaybettim. Duatepe zirve bizi umdugumuzdan daha fazla yordu, gps kayıtlarım çıkarken ve inerken 6.8 km olmak üzere toplam 13.6 km yol yürüdügümüzü söylüyor; inince kampı toplayıp diger zirveleri denemek için baska kamp alanına gitmeyi planlıyorduk ancak herkes yorgun olunca geceyi burada geçirmeye karar veriyoruz. Aksam Cem’in hazırladıgı hafif yanık menemen yiyoruz ve erkenden çadırlarımıza çekiliyoruz.
29 Temmuz 2017 Cumartesi
Erken uyanıp etrafı fotograflamak için çadırdan çıkıyorum. Golazena yaylasın fotograflayabilecegim bir yükseltiye ulasınca sis ve ısıgın uygun anını kollayarak bekliyorum; içime sinmese de yine birkaç fotograf çekiyorum. Recep ve Mustafa’da uyanıp kendilerini dısarıya atmıslar.
Kahvaltıyı Golazena’daki yayla evinde yapmayı planlayarak cadırlarımzı toplayıp saat 08:30’da bu güzel yayladan ayrılıyoruz. Geldigimiz yoldan farklı, dogrudan bu yaylaya gelen patika yolu kullanarak Golazena yaylasına iniyoruz.
Saat 09:40’da yaylada oluyoruz. Evi açıp kahvaltı hazırlıgına girisiyoruz. Zirve yolunda yaktıgımız bütün kalorileri geri alacak bol yaglı, bir o kadar da lezettli kahvaltının ardından saat 11:25’de yayladan ayrılıyoruz.
Kısa bir süreligine Asagıdurak köyüne ugradıktan sonra Ardesen merkeze
iniyoruz. Yaylaya çıkmadan kahvaltı yaptıgımız Timya lokantasında eklemlere iyi gelecegini
düsündügümüz paça çorbası içiyoruz. Ben ardından kuru fasulye yiyorum ama fasülyeyi pek
begenmiyorum.Karadeniz programını erken bitirdigimiz için herkes kendi planını yeniden gözden geçiriyor. Ben, 3 Agustos’da gerçeklestirecegimiz Süphan Zirve etkinligine bir hayli zaman oldugundan bu aradaki süreyi Diyarbakır’a giderek degerlendirmeyi düsünüyorum. Sönmez ve Recep yorgunluklarını atmak için önce Trabzon’a, ardından da stanbul’a aynı gün dönecekler; Cem ise bir süre daha Karadeniz’de kalmayı planlıyor.Ardesen’den Diyarbakır’a sık araç olmadıgı ve olan araçların da bu saate kadar kalmayacaklarını ögrenince sansımı arttırmak için Trabzon’a gitmeye karar veriyorum. Saat 15:30’da yerel minibüsle
Trabzon’a gidiyorum. Recepler stanbul otobüsü bulma telesında olduklarından, Trabzon’a gidecek minibüs sadece beni beklediginden Recep ve Sönmez ile vedalasamadan ayrılıyorum. Yolda giderken bir yandan da internette otobüs biletlerine bakıyorum. Nihayet Trabzon’da olus saatimle uyumlu Has Bingöl Turizm sirketinden saat 18.00 otobüsünde Diyarbakır’a bilet buluyorum.Trabzon otogara gidince biletimi alıyor ve yolculuk öncesi temizleniyorum; otobüs gelene kadar otogarda oyalanıyorum.Saat 18:00’de Trabzon’dan Has Bingöl Turizm ile yola çıkıyoruz. Zigana, Gümüshane, Bayburt,Erzurum, Bingöl ve Elazıg üzerinden geçerek ertesi gün saat 07:00’de Diyarbakır’da oluyorum.Tesekkür…
Etkinligi düzenleyen ve bizi davet eden Recep Kulaber’e; ev sahipligi için Mustafa Kulaber’e,
etkinligi keyifli kılan ekip arkadaslarıma tesekkür ederim…
17 Agustos 2017
Ankara iletisim:
Hüseyin Sarı 0 536 295 3555 hsari100@gmail.com
Recep Kulaber 0 532 306 8503 recepkulaber@gmail.com
Sönmez Erkaya 0 555 318 8029 sonmez.erkaya@gmail.com
Mustafa Kulaber 0 536 604 5950 -
Cem Sahin 0 505 225 9900 ccmshn@hotmail.com
Duatepe(3495m)Golazena Yaylası Çiftegöl (Kamp)